İnsan tanıyabilmenin zamanından geçiyorum her an... İnsan dersin, der durursun. Güzel dersin, der durursun. Şayet kalbin açılmamışsa göremezsin, bakarken kapatırsın kalbinin perdesini ve kalplerin dilini bilemezsen eğer, yaşar durursun yalnızca dünyalık ömründe. Hayatıma misafir olup geçenler ve kalbime hoş gelenler, onlar bana beni hatırlatan kelimeler oldular hep. Beni yazdılar, beni çizdiler, bana öğrettiler... Nedensiz olan ve tesadüfleri olan hayat değil benim yolum. Kalbimin izini bıraktığı yerlerin üstünden layığıyla geçebiliyorsam yüzümden gülümsemememi saklayamadığım bir yoldur bu gittiğim. Duygularımı en çok belli ettiğim yerdir, gözlerim ve boğazımda düğümlenmiş hislerim. O yüzdendir en çok kapattığım yerlerin gözlerim olması ve o yüzdendir sakinliğimin suskunluğu. Gülümserken anlaşılmayı, içtenliği hissettirmeyi amaçlayıp karşılığını aldığımda ise yaşamım genişledi adeta. Kalbim beslendi bir nevi. İyiliğin ve gülümsemenin bulaşıcı olduğunu düşünmüştüm ve bunu yaşamıştım da. Fakat bunun ardına geçemediğim, gülümsememin yansımasını alamadığım insanlar da girdi hayatıma. "Bakınca zor gelir anlaması kalbine inemediğin bir insanı anlamak" burada devreye girer, yargılamazsın ve sadece sen, sen olursun, kendinden hiçbir şey eksiltmeden devam edebilmeyi başarabilirsen eğer sabretmeyi getirir gönlüne. İnsanların sadece bir görevleri olur hayatında, sana yön veren. Öyle ki kalbin sohbetiyle ve şeffaflığıyla başlarsa hayatın, kendinle bir yolculuğa çıkarsın ve insanların hayatlarına sebep olursun. İnsanların hayatlarında sebep olmak, o öyle güzeldir ki. Unutulmamak. Anı bırakmak kalpte. Unutulmayan düşünceler bir gün sis olup üstüne de çöker yük de bindirir sırtına ama her daim seninle de kalabilir anımsarsın, yüzünü bir gülümseme alır belki de o kadar derinden hissedersin ki gözlerinden akan yaşları tutamazsın, özleminden. Kalbine akıtırsın o yaşları. O ne güzeldir. Kalbin başka bir kalbe değmesi... Hep iki yol vardır. Her şeyi zıtlığıyla bulabilirsin kalbinde. Hayatın hangi zamanında olursan ol amaçlarının seni sen yaptığını ve amaçlarının başka insanlara da değdiğini unutma asla. İşte o zaman değişir bakışların. Kalbin yana yana arar, umutlar susmaz içinde...
Karanlığın İçinden
Adım atabilir miyim, onun her şeyden habersiz geçirdiği o son gecesine, Bebeğini sallamaktan uyku girmemiş gözlerine, Sallanmaktan şiddeti hissetmemiş yüreğine, Hiç kapanmamış göz kapaklarına, Hiç dinmemiş dualarına, Titreyen dudaklarına, Masumluğuna, çaresizliğine, Saatlerce günlerce parmağını emerek hayatta kalan bedenine, Annesine sımsıkı sarılmış bebeğin toprağına, Adım atabilir miyim? Uyuyabilir miyim, bir enkazın altında, Dayanabilir miyim, günlerce susuz, Bağırabilir miyim, sesim çıkana dek, Özlemez miyim hiç, en sevdiklerimi belki de tek en en çok sevdiğimi, Korkmaz mıyım hiç? Korkmaz mıyım peki hiç, gözlerimi biraz olsun kapatmayı istediğimde? Çok üzülürüm, küs uyumayı tercih ettiğim herkes için, Çok özlerim, hayatımda en değer verdiklerimi, Çok üzülürüm, sesim gün ışığına ulaşmadığı için, Çok umutsuzluğa kapılırım, her geçen gün nefesim sıkıştığından dolayı, Çok korkarım, uyumaktan, Çok korkarım, daha az önce gelen sesin artık gelmemesinden, Çok korkarım,...
İçim o kadar huzur doldu ki ... ��
YanıtlaSilteşekkür ederim... çok mutlu oldum :)
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil